HAREKETE GEÇ

8. Gün – DÜŞLE, YARATICI OL 8/14/49

Bu hafta modül                                                             TASARIMCI Olmak!  Harekete Geç 8

Merhaba! 8.gündeyiz. Bir hafta bitti, tam yedi gündür beraberiz.

Harekete geçtik, her gün aktif farkındalıkla bilinçli seçimler yaparak adım atıyoruz.

Yeni bir hafta! Kâşif, görevini tamamladı mı? Bugün kontrol günü. Haydi kâşif! Senin tespit ettiğin, arayıp bulduğun, keşfettiğin, seçim yapmamıza yardım ettiğin her şey ile biz yeni bir haftaya başlıyoruz.

Kâşif görevlerini tasarımcıya devredecek bu hafta.

Şimdi sizden defterinizi açıp sizin için tasarım kelimesi ve tasarımcı kelimesi ne ifade ediyor, bir tasarımcıyı nasıl tanımlarsınız, yazmanızı ve benimle paylaşmanızı rica ediyorum. Görev sizde, haydi bakalım!

Ne yapar tasarımcı? Kimdir?

Tasarımcının görevleri ve sorumlulukları nelerdir?

Tasarımcı olmak için bugün yola çıkıyoruz. Kaşiften tüm tespitleri alacağız ve tasarımcı olarak yolumuza devam edeceğiz.

Harekete Geçenler, bu videoyu izlemenizi öneriyorum.

Hareket hayatınızın merkezine oturdu mu? Harekete Geç 9 

Günlük seçtiğiniz eylemleri tam istediğiniz saatte yapıyor musunuz? Farklı hareketler eklediniz mi hayatınıza? İşte şimdi ilk hafta kazandığımız, öğrendiğimiz, keşfettiğimiz her şeyi tasarlama sürecini birlikte yaşayacağız. Birlikte yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Tasarımcıyız bu hafta.

Tasarımcı… Aranızda meslek olarak tasarımla uğraşan var mı? Ben!

Ben tasarımcıyım! Pek çok işimi tasarlayarak yaparım. Önce düşlerim, düşümden gerçeğe onu ulaştırmak için kaynak araştırmamı yaparım. Sonra hedeflerimi seçerim, planlarımı yaparım ve uygulamaya geçerim.

İkinci hafta, onuncu günde yine birlikteyiz. Yeni bir ben ile, muhtemelen yeni bir siz ile! Evren gibi, her an değişiyoruz ve gelişiyoruz. Ne güzel bir düşünce bu! Her an gelişime ve değişime açık olmak, her an yenilenmek… Hissedin.

5D eylemi demiştik:

Dur, dinle, düşün, değerlendir, davran

Gündelik yaşantımızın içinden çıkılmaz bir yoğunluğa doğru sürüklenmesinin nedeni nedir, acaba? Biz durağan ve seyrinde gitmesi gereken bir işleyiş varken neden bu kadar yoğun ve sıkışmış hissediyoruz kendimizi? Acaba bir yerlerde bir şeyleri eksik yapıyor ya da söyleyeceklerimizi erteliyor muyuz? Şimdi koltuğunuza yaslanın ve size sorduğum soruları kendinize sorun. Kendinize verdiğiniz cevapları aklınızda tutun ve lütfen sonrasında yazımı okumaya devam edin. Sadece düşünün…

Evet mi? Hayır mı? Bu yazı “hayır” demeyi bilmeyenler, “hayır” demekten korkanlar için.

“Hayır” demeyi hepimiz öğrenebiliriz. “Hayır” demeyi öğrenmek için öncelikle neden, nerede, ne zaman, kime ve nasıl “hayır” demeniz gerektiğini düşünün. Bu konu üzerinde gerçekten düşünün. Öğrenmenin başlangıcı düşünmektir. “Hayır” demenin senin için önemini anlamlandır.

“Ben neden “hayır” diyemiyorum, beni bunu yapmaya iten ne?” sorularına yanıt ver. “Hayır” deyince ne deneyimler yaşadığını fark et.Hayır-demek

“Hayır” demek için en etkili yöntem, yaşamdan ne istediğini bil, seçim yap, karar ver ve bunu karşıdakine net ve açık bir dille, “evet” der gibi söyle.

Neden “hayır” demeliyiz?  Harekete Geç 10

Zaman yaşadığımız her anın ta kendisi.

Yaşadığımız andan farklı “zaman” diye bir şey yok. O zaman anın farkındalığıyla, aktif farkındalıkla, bilinçli seçimler yaparak kendi zamanımıza sahip çıkabiliriz.

Zaman konusunda size önermek istediğim bir kitap var: Nil Gün’den 1440 Dakika.

Bu kitabı edinip detayla üstünde çalıştığınızda, zamanın içinde kendinizi yönetmek konusunda çok daha iyi hissedeceksiniz. Kural Dışı’ndan yayımlanmış.

Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı kitabı da mutlaka önerdiklerimden– Stephen Covey 

Destek yazılar ekledim  Harekete Geç 11

Kaşif sorumluluğumuzun yanına tasarımcı sorumluluğumuzu ekledik ve tasarımlarımızla, kaynaklarımızla, alışkanlıklarımızı tasarlayarak ilerliyoruz. Harekete geçtik bir kere. Çok sevdiğim tekerlemeyi hatırlatmak istiyorum: Odağımızı neyi yöneltirsek ondan sonuç alırız. Odağımızı neye yöneltirsek onu çoğaltırız.

On ikinci gündeyiz. Harekete Geç 12

Gandi’nin hayat öğretisi bizimle…

“Söylediklerine dikkat et, düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerine dikkat et, duygularına dönüşür.
Duygularına dikkat et, davranışlarına dönüşür.
Davranışlarına dikkat et, alışkanlıklarına dönüşür.
Alışkanlıklarına dikkat et, değerlerine dönüşür.
Değerlerine dikkat et, karakterine dönüşür.
Karakterine dikkat et, kaderine dönüşür.”

Kendin OL Kendine İYİ GEL

Stephen Covey’in o çok ünlü kitabını okuyorum. Birçok insana ve eğitmen ilham olmuş, alanında çığır açmış “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” kitabını. Yazar, kitabını birisine anlatabilecek şekilde okumamızı öğütlüyor. Ancak o zaman derinden okurmuşuz. Bu söz hayli etkiliyor beni, öyle ya “öğrenmenin en iyi yolu öğretmekmiş” derler. Harekete Geç 13

On dördüncü güne geldik! (eğer günde bir değil daha çok video izliyorsanız haydi bana yazın siz kaçıncı gündesiniz ve nasıl gidiyor?

İkinci haftayı bitiriyoruz bugün. Tasarımcı yeterince çalıştı mı? Harekete Geç 14

Hikayeyi oluşturabilecek hale geldi mi? Hikayesi olan ve hikayesine hakim olan herkes etkileyici iz bırakıyor. Pazarlamada da, insan ilişkilerinde de, yönetim becerilerinde de bu böyle. İnandırıcı ve etkileyici olmak için hikayeye bütünüyle sahip olmak ve hikayenin içinde, tam merkezinde yer almak gerekiyor.

Tasarımcı bugün hikayenin tamamına odaklansın. Harekete geçirdiği her konuyu hikayenin başkahramanı olarak yazsın. Kaynaklar, kaşifin keşifleri, tasarımcının hayal gücü…

Hayal gücümüze, düş gücümüze çok inanıyorum. Düş olmadan hiçbir adım atamayacağımızı, düşlemediğimiz süreçlerin içinde çıplak gibi kalacağımıza inanıyorum. Kaynaklarımızın ve araçlarımızın olmadığına inanıyorum. Düşleyin ve sonra eyleme geçirdiğiniz her adımda da gerçek yapın.

Renksiz bir dünya düşünebiliyor musunuz? Bir dünya düşünün, tüm renkler yok olmuş, geriye ne kalır?